İşlerimi neden bir avukatla takip etmeliyim ya da niçin bir avukata danışmalıyım?

Toplumumuzda bir takım maddi kaygılar ile hukuksal iş ve işlemler bir avukata danışılmadan ilgilinin bizzat kendisi tarafından takip edilmeye çalışılmaktadır. Ancak, bu durum, hak kayıplarına neden olmakta, sorunun çözülemez ya da masraflı ve uzun bir süreç sonunda çözülebilecek aşamaya gelmesine sebep olmaktadır.

Nasıl ki, tıp alanında çeşitli hastalıklara yakalanmadan önce hekim kontrolünde bir takım tedbirlerin alınması ne kadar önemli ise , hukuk alanında da hukuksal sorunların ortaya çıkmasından önce gerekli tedbirlerin alınması o kadar önemlidir. Önleyici hukuk hizmetlerinden yararlanmak, hem hak kayıplarını önlemekte, hem de sorunları baştan çözmektedir. Keza, sorunun daha çözülebilir, daha kısa sürede, daha az masrafla çözülebilir hale gelmesini sağlamakta, bu süreçte taraflar maddi ve manevi olarak daha az yıpranmaktadır.

Bu bakımdan özellikle işlem öncesinde, hazırlanma aşamasında ve sonrasında bir uzmandan hukuksal yardım almak günümüzün olmazsa olmaz gereklerindendir. Hukuksal işlemler bu eğitimi almayanlar tarafından yürütülemeyecek kadar uzmanlık gerektiren işlemlerdir. Bunun için zorlu hukuk eğitiminden geçmek ve stajları tamamlamak ileriye dönük bir öngörü sahibi olmak, olayları çok yönlü ve geniş bir perspektiften değerlendirebilmek esastır.

Önüne gelen hukuki sorunu çözmek için gayret gösteren avukat, bu süreçte hukuk fakültesinde aldığı eğitimin yanısıra gerekirse alanında yazılmış kitapları, makaleleri ve yüksek mahkeme kararlarını okumakta ve araştırmakta, uzun ve zorlu bir süreci yaşamak zorunda kalmaktadır. Sermayesi, zamanı ve fikri olan avukatın, sunduğu hizmet karşılığı talep ettiği ücreti, alın teri karşılığıdır. Bu bakımdan avukatın talep ettiği ücret bir mal karşılığı değil, hak arayışında sarfedilen çabanın karşılığıdır. Avukatla anlaşmayı imzaladığınız andan itibaren sizin sorununuz avukatın sorunu, sizin derdiniz avukatın derdidir. Yani avukat, bu sorunu çözmek için elinden gelen gayreti gösterir.

Avukatlar müvekkillerinin sorunlarını büyük bir gayretle çözmeye çalışırken duygusal bir yaklaşım göstermez, sorunları kişiselleştirmez, profesyonel bir yaklaşımla hukuk adamı olarak hukuk çerçevesinde davranır. Avukatlar vekalet ilişkisinin gereği olarak müvekkillerinin talimatları ile hareket etse de, Molier’in de söylediği gibi, “Görevimizi yaparken kimseye, ne müvekkile ne hakime, hele ne de iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. En kıdemsizin en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avukatlar tarih boyunca köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı!”

Sorununuzu, size en düşük ya da en yüksek ücreti söyleyen avukata değil, dürüstlük ve güven içerisinde gerekli ve yeterli tecrübeyle çözebilecek, size doğru hukuki bilgiyi verebilecek, önünüzü aydınlatabileceğine inandığınız avukata emanet ediniz. En onurlu mücadelelerden birisi olan hak mücadelesinde, hukuki rehberliğin önemi maddi olarak ölçülemez. Lütfen duymak istediklerinize değil, gerçeklere itibar edin.